Bir Anadolu Bitkisinin Sessiz Mucizesi

Kızılkaya’da sabah güneşi henüz dağların ardından yüzünü gösterirken, tarlalarda siyah benekli bir bitki uyanır: Çörek Otu. Ninemizin “ölümden başka her derde deva” dediği bu tohumlar, yüzyıllardır Burdur’un doğasında yetişir. Her tanesi toprağın sabrını, güneşin bereketini taşır.

Toprağın Kalbinden Şifa Sofralarına

Çörek otları, Kızılkaya’nın kireçli ve verimli topraklarında hiçbir kimyasal gübre kullanılmadan yetiştirilir. Hasat zamanı geldiğinde köylüler, elleriyle tek tek toplar bu siyah altın tanelerini. Sonrasında soğuk sıkım yöntemiyle, ısıl işlem görmeden yağa dönüştürülür. İşte bu yüzden kokusunu içine çektiğinizde doğayı duyarsınız, bir yudumunda sağlığı hissedersiniz.

Hayatın Her Alanında: Gelenekselden Moderne

Kızılkaya Çörek Otu Yağı, ninelerin aktarlardan aldığı bir şifa değil artık sadece; o, hem sofralara lezzet hem de bedenlere direnç katan bir yaşam arkadaşı.

1. Sabahları bir çay kaşığıyla güne başlamak, bağışıklığı güçlendirmenin en doğal yolu.
2. Cildinize sürdüğünüzde yumuşatır, saçlarınıza uyguladığınızda canlandırır.
3. Çocuklukta annemizin çay kaşığıyla içirdiği bu yağı, bugün doğal yaşamın simgesi olarak yeniden keşfediyoruz.

Neden Kızılkaya? Neden Bu Yağ?

Çünkü Kızılkaya’nın iklimi bu bitki için biçilmiş kaftan. Çünkü insanlar hâlâ toprağa eğiliyor, her taneye kıymet veriyor. Çünkü bu yağ, sadece bir ürün değil; bir yöre kültürünün, emeğin ve doğaya saygının damıtılmış hali.